Yeni Birleşmenin Detayları
Pazarın her gün yeni bir gelişmeye sahne olduğu otomotiv sektörü global büyüklükte yeni markaların girişiyle sürekli yeni bir habere konu oluyor. Küresel pazarda ortaya çıkan gelişmeler, iç pazarda da ciddi yansımalar yaratıyor. Giderek arttığı gözlemlenen rekabet şartlarında otomobil markaları farklı iş modellerini daha ileriye götürerek birleşme seçeneklerini de hayata geçirmeye ve böylece maliyet avantajı elde ederek operasyonel süreçlerinde verimliliği artırmaya odaklanıyorlar.
Hafif ticari araçlarda ve otomobil pazarında uzun süredir 2.sırayı işgal eden Tofaş’ın Stellantis Grubu’nun Türkiye operasyonlarını devralma anlaşması sonunda Rekabet Kurulu tarafından onaylanarak devreye girdi. Tofaş 2023 yılından beri bu konuyu takip ediyordu.
Rekabet Kurumu tarafından yapılan duyuruya göre Kurul, anlaşmanın taraflarınca sunulan ikinci taahhüt paketini uygun bularak Stellantis N. V’ye ait olan Stellantis Otomotiv Pazarlama AŞ’nin, Tofaş Türk Otomobil AŞ tarafından devralınması işlemini onayladı.
TOFAŞ, 2023 yılında Stellantis’e bağlı tüm markaların Türkiye operasyonlarını kendi bünyesine almaya yönelik olarak yapmış olduğu anlaşmayı Rekabet Kurumu onayına sunmuştu. Ancak 400 milyon Euro yatırım içeren bu anlaşmayı ve Ekim 2024’te sunulan taahhüt paketini Rekabet Kurumu onaylamadı. Rekabet Kurumu, "başvuru sahiplerinin konu ile ilgili vermiş olduğu taahhütlerin işleme izin verilebilmesi için yeterli olmadığına" dair bir açıklama yaparak ek taahhütler istemişti.
Rekabet Kurumu tarafından bu yeni kararın altyapısı olarak paylaşılan koşullar Rekabet Hukuku açısından önemli bir yenilik olarak görülüyor. Rekabet Kurulu yayınlanan metinde verilen iznin Tofaş tarafından yapılacak yatırıma bağlı kılınmasının kurum tarihi bakımından önemine vurgu yapıyor. Kararın, fiyat, maliyet ve çıktı analizini esas alan rekabet kriterlerini genişleterek dinamik ve üretim odaklı bir piyasayı hâkim kılmayı hedefleyen özelliği nedeniyle uluslararası standartlara ve hukuki literatüre önemli bir katkı sağlaması bekleniyor.
Tofaş ve Stellantis N.V. yatırım projelerinin yanında dağıtım ve satış kanallarını da Rekabet Hukuku kurallarına göre düzenlemeyi ve yerli üretimi artıracak önlemleri almayı içeren taahhütler de verdi. Tofaş, ihracata yönelik üretim kapasitesini artırmayı ve böylece istihdamda artış yaratmayı da amaçlıyor. Tofaş bu taahhüt doğrultusunda 256 Milyon Euro'luk yatırım yapacağını resmî web sayfasından duyurdu.
Rekabet Kurulu tarafından verilen bu onay, tüketici tercihlerini ve diğer markaların dağıtım ve satış kanallarını sınırlamaya dönük faaliyetlere izin vermeyerek “one-stop shopping” ihtimalini de bertaraf ediyor.
Stellantis Grubu ülkemizde Peugeot, Citroen, Opel ve DS, Fiat, Alfa Romeo ve Jeep gibi birçok küresel markayla ciddi bir ağa sahip bulunuyor. Fiat, Jeep ve Alfa Romeo markaları, Türkiye’de hem satış hem de üretim üssü olarak (FIAT için) Koç Grubu’nun yönetimindeydi. Koç Grubu geçmişi itibarıyla Stellantis Grubunun kuruluşundan çok öncesinden beri bu markaları temsil ediyor. Grubun diğer markaları ile Tofaş’ın birçok ortak projesi de devam ediyordu. Bunlar arasında Peugeot (Bipper) ve Citroen (Nemo) en çok bilinenler. Dolayısıyla bu markalar arasında artan bir sinerji mevcuttu.
Grubun diğer markalarının da dahil olmasıyla Koç Grubu geçtiğimiz yılın satış dataları temel alındığında otomobil pazarında %27, hafif ticari araç pazarında ise %70 pazar payına gelmiş oldu. Fiat ve Ford markaları ile ticari araçta lider olan Koç Grubu’nun payı artarken, otomobil pazarında durum farklı görünüyor. Birçok markanın bünyeye girmesine rağmen Rekabet Hukuku açısından otomobil pazarında tekelleşme riski bulunmuyor.
Tofaş, çoklu enerji platformunda hayata geçecek olan yeni hafif ticari araç projesini 2026 yılının dördüncü çeyreğine doğru bitirme hedefinde. Üretimde öngörülen pazarın Orta Doğu ve Afrika olduğu bildiriliyor. Yıllık olarak 150 bin araç üretim hedefli proje anlaşmasının en kısa sürede imzalanacağı gelen haberler arasında.
Birleşme konusu Tofaş tarafından yatırıma yönelik projelerin ötesinde daha geniş bir ürün gamı ve geniş çaplı bir sinerji anlayışının bileşeni olarak algılanıyor. Öncelikle yerli start-up firmalarının katkısıyla geliştirilen Connect uygulaması Alfa Romeo ve Jeep’in yeni modellerini takiben diğer Stellantis markalarının donanım opsiyonlarına da dahil edilecek. Yeni model otomobillerde sürüş güvenliği ve yol tutuş fonksiyonlarının, yakıt tasarrufunu artırıcı yeni teknolojilerin grup sinerjisi ile rekabet avantajına dönüşmesi amaçlanıyor.
Birçok markanın otomobil ve hafif ticari araçlarda aynı çatıda buluşmasının Koç Grubu açısından önemi büyük olsa da otomobil pazarını domine etmeye başlayan Çinli dev markaların her gün daha dinamik hamlelerle oluşturduğu dalganın etkisi tüm pazarda hisssedilmeye devam edecek.